[ad_1]

 

Geçen hafta Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nde gençlerin Aydın KYK Kız Yurdu’nda asansör kazasında hayatını kaybeden Zeren Ertaş’ın ölümüyle ilgili protesto yürüyüşü yaptığını, bu yürüyüşe kendisinin de katılarak onların haklı taleplerini yerinde takip ettiğini söyleyen Milletvekili Nurten Yontar, “Evet, asansör arızalıydı, yönetime söylenmişti fakat yönetim binmemelerini tavsiye etmişti; asansörü kapatabilirdi, ta ki bir ölüm olana kadar. Ölüm gerçekleştikten sonra yurdun müdürüne ne oldu? O, aynen devam ediyor görevine, herhangi bir şey yok, suç işlemiş değil çünkü” dedi. 

“YEMEK TEMİN EDEN ŞİRKET DEĞİŞTİRİLMEDİ”

Geçen hafta Ordu ve Çorum’da da aynı olaylar yaşandığını anımsatan Yontar, “Nasıl bir uygulama var sonrasında, onu bilmiyorum. Bu yetmezmiş gibi yemekhanelerde zehirlenme olayları yaşanıyor, özellikle Namık Kemal Üniversitesi’nde arka arkaya 3 defa öğrenciler zehirlendi ama yemek temin eden şirkette, firmada bir değişiklik olmadı. 

Bu firmanın değişmesi için illa bu yemekhanelerde ölüm mü gerçekleşmesi gerekiyor? Özellikle yurtlarda barınan öğrenciler asansörlerden, banyolardan, kütüphanelerden, çamaşırhanelerden, tuvaletlerden ve spor salonları gibi ortak kullanım alanlarından şikâyet ediyor ve o alanlarda sorun yaşadıklarını dile getiriyorlar. 

“Kapasite var.” diyorsunuz ama yurtlarda kapasite yetersiz, özellikle kız yurtlarında yatak kapasitesi artırılıyor odada; 2 kişilik odalar 4 kişilik, 4 kişilik odalar 6 kişilik, 6 kişilik odalar 8 kişilik hâle getirilmiş durumda; iç içeler, ne ders çalışabilecek ne de yatabilecek şekildeler” ifadelerini kullandı. 

“YURT YAPILABİLECEK UYGUNLUKTA DEĞİL”

Kredi Yurtlar Kurumu’nun, yurt yetersiz olduğu için, yeni yapılan binaları yurt şeklinde tahsis edip, kiralayıp yurt kullanımına açtığını fakat bunların ne yangın merdiveni açısından ne asansör açısından ne de banyolar açısından yurt yapılabilecek uygunlukta olmadığını söyleyen Yontar, “Sayıştay denetim raporlarında da bunlar söz konusu edilmiştir ve yansıtılmıştır. 

Artı, yurt müdürleri buralara alınırken özel kriterlerin belirlenmesi gerekiyor ama maalesef ki burada da ahbap çavuş ilişkisiyle müdür tayin edilmekte. Yurtlarda faaliyet gösteren kafeteryalar, berberler, kuaförler, kantinler özel işletmelere ait ve hiçbir şekilde denetlenmemektedirler” dedi. 

“DİNİ PROPAGANDA YERLERİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”

Yurtların, iktidar tarafından yoğun biçimde dini propaganda yerlerine dönüştürüldüğünü savunan Milletvekili Nurten Yontar, “Diyanet İşleri Başkanlığı Gençlik ve Spor Bakanlığıyla 2015 yılında bir protokol imzalayarak Bakanlığa bağlı yurt, tesis, kamp ve gençlik merkezlerinde gençlerin beden ve ruh sağlıkları ile manevi gelişimlerine katkıda bulunması amacıyla Diyanete bağlı görevliler tayin etti. Bu kapsamda, yurtlara Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 922 din görevlisi atandı” diye konuştu. 

“DİĞER İLÇELERE BİR YATIRIMI YOK”

Gençlik ve Spor Müdürlükleri tarafından yapılan faaliyetlerin duyurulmadığını, kendi dar kapsamı içinde kaldığını söyleyen Yontar, “1992 yılında çıkarılan bir yasayla Türkiye Futbol Federasyonu özel bir statüye kavuştu ancak diğer amatör branşlardaki federasyonlar 2003- 2004 yılından sonra özel statüye kavuştu. 

Spor Bakanlığı’nın federasyonlara beş yıl süreyle personel ve bütçe desteğinin devam etmesi, bu süreçte özerk federasyonların sponsorluk ve benzeri yollarla kendi bütçelerini yaratmaları hedeflendi fakat maalesef ki bunlar da yapılmadı. Spor Toto’nun sağladığı reklam gelirleri olmasa neredeyse federasyonların tamamının kapısına kilit vurulmuş olacaktı. 

Spor Toto tüm federasyonlara “reklam” adı altında her yıl belli miktarda kaynak aktarmaktadır, bunu Tekirdağ’da da gördüm. Spor Toto, sadece AK Parti iktidarı tarafından yönetilen Süleymanpaşa Belediyesi’ne okullara ait 20’ye yakın spor tesisi yaptı fakat Spor Bakanlığı’nın diğer ilçelerde bir tane yatırımı bile yok. 

Ayrıca, spor kulüplerine destek olmak Bakanlığın görevleri arasında olmasına rağmen sadece biat eden spor kulüplerine bu yardımlar yapılmakta” dedi. 

“ÇOCUKLARIN SPOR YAPABİLECEKLERİ HİÇBİR TESİS KALMADI”

Yontar, “Tüm okullarımızda kapalı spor salonlarımız olmasına rağmen şu anda hiçbir okulda kapalı spor salonumuz yok çünkü okullar yıkılıyor, neredeyse spor liselerinin tamamı kapanmış durumda. 

Yüksekokullar şehrin bir tarafında, yurtlar şehrin diğer tarafında; bunun için de bütçe gerekiyor fakat maalesef ki bu yıkılan okullarla beraber çocukların spor yapabilecekleri hiçbir tesis kalmamış durumda” ifadelerini kullandı. 

Haber / Gülveren ALTUNOĞLU

[ad_2]

Source link

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *