[ad_1]

TÜKÇAM Müdürü ve Panel Moderatörü Doç. Dr. Hatice Kahyaoğlu Süt, açılış konuşmasında; “Kadına yönelik şiddet ister kamusal ister özel hayatta olsun kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar veya acı veren veya vermesi muhtemel olan, bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak haklarından mahrum bırakma da dahil olmak üzere, cinsiyete dayalı her türlü şiddet eylemidir. 25 Kasım tarihi, 1960’da Dominik Cumhuriyeti’nde hükümete karşı ezilenlerin verdiği büyük mücadelede sembol haline gelen Mirabal Kardeşlerin polisler tarafından dövülerek öldürüldüğü gündür. 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak amacıyla BM Genel Kurulu kararı ile 25 Kasım günü, ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ olarak resmen ilan edilmiştir” dedi. 

 

 

 

 

“TÜRKİYE’DE KADINA ŞİDDET ORANI YÜZDE 38’DİR”

 

Kadına yönelik şiddetin önlenmesinin, uluslararası alanda sürdürülebilir kalkınmanın ön şartı olduğunu kaydeden Süt, “Dünya Sağlık Örgütü, dünya genelinde her 3 kadından 1’inin şiddete maruz kaldığını bildirmektedir. OECD 2019 yılı verilerine göre, Türkiye’de kadına şiddet oranı yüzde 38’dir. Türkiye’de neredeyse 10 kadından 4’ü hayatında erkek şiddetine maruz kalmaktadır. Türkiye’de yapılan bir araştırmada; yoksulluğun fiziksel şiddet riskini artırdığı, fiziksel şiddetin tüm bölgelerde baskın olduğu, birlikte olunan kişilerin kötü alışkanlıklarının olmasının kadınları şiddete karşı daha savunmasız hale getirdiği bildirilmektedir. Araştırma sonuçlarına göre ülke çapında bölgesel etkiler ve şiddet türleri dikkate alınarak politika geliştirilmesinin daha etkili olacağı önerilmektedir. Kitle iletişim araçları, toplumsal aktörlerin davranış kalıplarında değişikliklere neden olmaktadır. Algı-davranışları istenilen yönde değiştirmek için bu araçlar kullanılmaktadır” dedi. 

 

“KİLİT BİR FAKTÖR OLARAK ALGILANIYOR”

 

Kamu spotu ve dizilerde yaratılan toplumsal kadın algısı ve davranışlarının, toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesinde olmasının faydalı olacağını kaydeden Süt, “Geleneksel erkeklik (ataerkillik), erkeklerin ve etraflarındakilerin refahı için kilit bir faktör olarak algılanmaktadır. Anneliğe biçtiği rol ile ataerkillik; çocukların kişiliklerinin ve gelecekteki toplumsal ilişkilerinin, özel ve kamusal alanlarının inşasının sorumluluğunu annelere yüklemektedir. Bir meta-analizde; geleneksel erkeklerin şiddete yönelik tutumlarının ve kadınlara karşı şiddet içeren davranışlarla pozitif yönde ilişkili olduğu, geleneksel erkeklik ideolojisinin bir tür şiddet (cinsel taciz, tecavüz, fiziksel ve psikolojik şiddet) tarafından yönetildiği, en güçlü ilişkinin ise kadın üzerindeki statü/güç isteği arttıkça, kadına yönelik şiddettin arttığı yönünde olduğu bildirilmektedir” dedi.

 

“İNSAN HAKLARINA SAYGILI OLMALIYIZ”

 

Ülke olarak kalıcı bir değişime ulaşmak için; ulusal mevzuatın çıkarılması ve uygulanması, toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik eden politikaların geliştirilmesi ve uygulanması gerektiğini kaydeden Süt, “Kadın hakları örgütlerine yatırım yapılması gerekiyor. Kadınların toplumdaki yeri ve saygınlığı, medeniyetin göstergesidir. Eşit, özgür ve şiddetsiz bir yaşam için toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımı içerisinde insan haklarına saygılı olmalıyız” ifadelerini kullandı.

 

SUNUMLAR YAPILDI 

 

Daha sonra Edirne İl Jandarma Komutanlığı’ndan Jandarma Astsubay Üstçavuş Canset Dike, KADES uygulamasını tanıtarak, öğrencilere uygulamayı indirmelerini tavsiye etti. İlk Panelist Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ŞÖNİM Kuruluş Müdürü Nihan Ertan; “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Sosyal Hizmet Uygulamaları (ŞÖNİM)”, ikinci Panelist Adalet Bakanlığı Edirne Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Birimi Yetkili Uzmanı Ayşe Ulucak; “Kadına Yönelik Şiddette Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri”, üçüncü Panelist Edirne Barosu Avukatı Özge Hazır; “Kadına Şiddetle Mücadelenin Hukuki Boyutları” konulu sunumunu yaptı. Panel sonunda katılımcılar, Balkan Kongre Merkezi fuayesinde bulunan Edirne İl Jandarma Komutanlığı KADES eğitim standı ile Edirne Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SODAM) kursiyerleri tarafından hazırlanan ürün stantlarına davet edildi.

 

Haber / Mehmet Burak TEKEŞ 

[ad_2]

Source link

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir