[ad_1]

Süleymanpaşa’da yaşayan Hatice Çınar, 15 yaşında annesinden öğrendiği dokumada zamanla kendini geliştirdi. Evlerindeki tezgâhta uzun yıllar dokuma yapan Çınar, daha sonra usta öğretici olmaya karar verdi.

450 KİŞİYE EĞİTİM VERDİ

Halk Eğitimi Merkezi’nden 2003 yılında usta öğreticilik belgesi alan Çınar, kursa gelen kadınlara Karacakılavuz dokumasını öğretmeye başladı. Çınar, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açılan kurslarda 450 kişiye eğitim verdi. Kursiyerler tarafından yapılan coğrafi işaretli Karacakılavuz dokumaları, şehir dışından gelen protokol üyelerine hediye edilirken, zaman zaman da fuarlarda sergileniyor.

“ALBENİSİ DAHA FAZLA” 

 

Çınar, 144 yıllık bir gelenek olan Karacakılavuz dokumasının Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında Bulgaristan’dan gelen insanların getirdiği bir kültür olduğunu söyledi. Karacakılavuz dokumasının gelecek kuşaklara aktarılması gereken bir değer olduğunu ifade eden Çınar, “İlk dokumamı annemden öğrenerek bu işe başladım. 

Ondan sonra ilk tezgahımı kurarak kendimi bu işte geliştirdim. Dokumayı hiç bırakmadım. Yıllardır ortaya güzel ürünler çıkartıp, insanlara bu işi öğretmeye gayret ediyorum. Bizim dokumalarımız dimi dokuma, üzerlerindeki desenler de cicim tekniği ve farklı tekniklerle yapılıyor. Her yerde dokuma var ama bizim dokumalarımız desen ağırlıklı olduğu için farklı. Albenisi daha fazla” dedi.

“MERAK EDEN, İLGİLENEN DAHA ÇABUK ÖĞRENİYOR”

Karacakılavuz dokumalarının Trakya Kalkınma Ajansı ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce yapılan başvuru sonucu 2019 yılında coğrafi işaret almasının ardından daha fazla ilgi gördüğünü kaydeden Çınar, “20 yıldır severek usta öğreticilik yapıyorum. Şimdi de Kültür ve Turizm Müdürlüğünde başlayan kursta eğitimlerimiz devam ediyor. 

Dokumayı öğrenmek insanın kendisinde bitiyor. Seven insan için bunu öğrenmek kolay. Merak eden, ilgilenen daha çabuk öğreniyor. Gelen arkadaşlar da severek yaptığı için güzel yerlere geldiler. İnsanlara öğretip onların bunu severek yaptığını görmek gurur verici” ifadelerini kullandı. 

Kursiyer Ayfer Çavuşoğlu Polat da dokumaya meraklı olduğu için kursa katıldığını kaydederek, “Kurs bana çok şey kattı. Başta zorlansam da Hatice anamızın yönlendirmeleriyle bu işi öğrendik. Şimdi çok güzel ürünler ortaya çıkartmaya başladık. Yaptığımız ürünler yurt dışına kadar gidebiliyor. Bu işi öğrendiğim için çok mutluyum. Ürünlerimizi yurt dışında görmek gurur verici” dedi. 

BEŞ FARKLI KOMPOZİSYON ŞEMASINDA TASARLANIYOR

Tekirdağ Kültür ve Turizm Müdürlüğünden alınan bilgiye göre yöre dokumaları, meşe ve gürgen ağaçlarından yapılan, “düzen” adı verilen, dört pedallı tezgahlarda üretiliyor. 

Mekikli dokuma tekniklerinden “dimi” ile kirkitli dokuma tekniklerinden “cicim” tekniğinin bir arada kullanılmasıyla yapılan dokumalar, yatay, dikey, serpme, merkezi ve mihraplı olmak üzere beş farklı kompozisyon şemasında tasarlanıyor.

AA 

[ad_2]

Source link

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *