Yusuf Çifci yazdı

Modern sanatın kendisine bir alan bulduğu modern sanat müzesi sayısı ülkemizde bir elin parmağını geçmiyor. İstanbul gibi büyük bir şehirde bile sayıları son derece az. İstanbul Modern, Salt Beyoğlu ve Galata, Pera Müzesi, Sakıp Sabancı Müzesi aklıma ilk gelenler. Güçlü aile ve holdinglerin yatırımlarıyla varlıklarını sürdüren bu kuruluşlar, hem sanatı yönlendiriyor hem de sanatçılara üretim alanı açıyor. Sahip oldukları kompleks yapıları ile de sanatseverlere muazzam bir deneyim sunuyor. Sergi alanları, başlı başına mimari yapıları, kafe ve restoran bölümleri, mağazaları bu yapıları ayrıcalıklı kılıyor.

Peki, ya Anadolu?

Ankara’daki CerModern, Bayburt’taki Baksı Müzesi gibi kuruluşları saymazsak Anadolu maalesef bu anlamda oldukça şansız. Bırakın kompleks bir modern sanat mekanını birçok şehirde sergi mekanı bile bulunmuyor. Bu illerde yaşayan sanatseverler de belediyelerin kültür merkezlerinde çoğu zaman niteliksiz sanat yapıtlarına mahkûm ediliyor.

Anadolu’da Modern Bir Müze: Odunpazarı Modern Müze

Geçen ay ziyaret ettiğim Eskişehir’deki Odunpazarı Modern Müze, umutlarımı oldukça yeşerten bir modern sanat müzesi oldu. Müzede yaklaşık olarak üç saat geçirdim ve gerçekten de müzeye hayran kaldım.

Farklı sektörlerde faaliyetleri bulunan Polimeks şirketinin kurucusu Erol Tabanca tarafından 2019 yılında hayata geçirilmiş Odunpazarı Modern Müze. Yani bu anlamda henüz çiçeği burnunda bir modern sanat müzesinden bahsediyoruz. Eskişehir’in tarihi ilçesi Odunpazarı’nda konumlanan müze, günümüzde Odunpazarı Modern Sanat Vakfı çatısı altında faaliyetlerini sürdürüyor. Odunpazarı Modern Sanat Vakfı’nın mütevelli heyetinde ise oldukça tanıdık isimler var. Erol Tabanca, Prof. Dr. Nabi Avcı, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Bülent Eczacıbaşı, Firuzhan Kanatlı, Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, Hüsnü Özyeğin, Güler Sabancı, Cem Siyahi, Erol Tabanca, Rana Erkan Tabanca, Sinan Tara, Mustafa Taviloğlu gibi tanınmış isimler Odunpazarı Modern Sanat Vakfı’nın bizzat yönetiminde bulunuyor.

Odunpazarı Modern Müze’ye Japon Dokunuşu

Müze binası, bir modern sanat müzesine yakışır bir şekilde inşa edilmiş. Bina, hem oldukça modern hem de işlevsel. Müzenin inşasında dünyanın farklı yerlerinde inşa ettikleri yapılarla ünlü olan Kengo Kuma isimli mimarlık ofisi var. Japon mimar ve profesör Kengo Kuma tarafından kurulan bu ofisin temel mimarlık anlayışı, beton yerine ahşabı tercih etmesi. Sanıyorum Odunpazarı Modern Sanat Vakfı’nın bu mimarlık ofisini tercih etmesinin de temel nedeni bu. Müzenin temel anlayışı sürdürülebilirlik üzerine kurulmuş.

Bu arada Kengo Kuma ve ekibi müze binasını inşa etmek için aceleci davranmamış. Eskişehir’de bir süre araştırma ve inceleme yapan ekip, tam da mimari anlayışlarına uygun olan bir şey öğrenmiş: Odunpazarı’nın bu isimle anılmasının sebebi burada eskiden bir odun pazarının bulunmasıdır. Bu bilgiyle yola çıkan ekip, yaklaşık 1,5 yıllık bir sürede müzenin inşaatını tamamlamış. Çam ağaçları kullanılarak inşa edilen müze binasında Osmanlı kubbe mimarisi yöntemi denenmiş. Ayrıca Japon mimarisinden izler bulmak da bu binada mümkün. Sürdürülebilirlik hem Odunpazarı Modern Müze’nin hem de Kengo Kuma’nın oldukça önemsedikleri bir ayrıntı olduğu için de binada kullanılan çam ağaçları, Rusya’daki endüstriyel çam ağaçlarının ömrünü dolduranlarından seçilmiş. Yani lafta değil, icraatta bir sürdürülebilirlikten bahsediyoruz.

İlk Sergi: Vuslat

2019 yılında açılan Odunpazarı Modern Müze’nin ilk sergisi “Vuslat” adıyla sanatseverleri selamladı. Hem müzenin kuruluşunu hem de bu ilk sergiyi o tarihlerde Mürekkep Haber’de duyurmuştuk. Kelime anlamı “kavuşmak” olan Vuslat sergisinde Erol Tabanca’nın 2000’lerin başından beri oluşturduğu koleksiyondan bir seçkinin yer alıyordu. 1950 sonrasından günümüze, Türkiyeli ve uluslararası sanatçıların işlerinden örnekler yine ziyaretçilere sunulmuştu.

Tabii ki sergiler Vuslat ile sınırlı kalmadı. 10 Eylül 2019—7 Aralık 2019 tarihleri arasında Marshmallow Laser Feast, 3 Ocak 2020—1 Şubat 2020 tarihleri arasında Üçüncü Yer, 15 Şubat 2020—12 Nisan 2020 arasında Karina Smigla-Bobinski’nin ADA’sı, 11 Ağustos—12 Temmuz 2021 arasında Günün Sonunda, 10 Aralık 2021—31 Temmuz 2022 arasında Maziye Bakma Mevzu Derin, 7 Eylül 2022—18 Temmuz 2023 tarihleri arasında da Yas ve Haz sergileri sanatseverlerin yoğun ilgisi ile karşılaştı.

Müzenin yeni sergisinin 24 Ağustos 2023—28 Temmuz 2024 arasındaki İki Güneş Altında isimli karma sergi olduğunu da belirtelim.

Bu arada sadece süreli sergiler değil aynı zamanda çeşitli sanatçıların mekanı özel kalıcı yerleşimleri de bu sergilerin paralelinde sergileniyor. Bu anlamda en dikkat çekici eser, Tanabe Chikuunsai’nin bambu eseri.

Müze binasında eser şu şekilde anlatılıyor:

Japonya’nın en tanınmış bambu sanatçısı ailelerinden birinin dördüncü kuşağından olan Tanabe Chikuunsai IV büyük boyutlu ve mekâna özgü çalışmalarıyla bilinir. Akademik heykel eğitimi ve aileden edindiği zanaatkârlığıyla geleneksel bambuları çağdaş bir anlayış ve forma uyarlayan sanatçı, malzemesinin sınırlarını estetik ve direnç açısından zorlar. Chikuunsai IV, doğanın hareketlerini ve formlarını yansıtan işlerinde günümüz insanının doğayla ilişkisini sorgular. Kullandığı organik malzeme izleyiciye Asya mitolojisinin derinlikli hikayelerini hatırlatır, adeta masalın içine davet eder. Heykellerinde yüzlerce yıllık Japon kültürünün inceliklerini en sade haliyle karşımızda buluruz. Sanatçı, OMM’a özel yerleştirmesinde doğada bulunan beş ana unsuru tema olarak kullanmıştır. Su, ateş, hava, toprak ve insan.

Müze ile İlgili Temel Bilgiler

  • Müze binası Odunpazarı’nın tam kalbinde yer alıyor. Müze, Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi’nin komşusu.
  • Diğer bütün müzelerde olduğu gibi pazartesi günleri ziyaretçi kabul edilmiyor.
  • Müzenin butik bir oteli ve bir de restoranı bulunuyor.
  • Tam bilet 60 TL iken indirimli bilet 40 TL.
  • Müze bünyesinde otopark bulunmuyor.
  • Müzede Müzekart geçerli değil.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir